Zorlu bir rekabetin sürdüğü pazarlarda, kimi küresel markalar, sessiz pazarlama stratejisi izliyor. Tabi bunun en önemli nedenleri, bu tip markaların kendi ürünlerinin kalitesine, üretim teknolojisine güvenmesiyle birlikte, geçmiş zamanlarda yaptığı reklam kampanyaları, izlediği başarılı pazarlama stratejileriyle, kendilerini tüketicilerin zihinlerine kazımış olduklarını düşünmeleridir. Gerçekten de günümüzde bazı markalar, tüketicilerin zihninde vardır. Tüketicilerin, üretim teknolojisini, ürün ve hizmetlerini, müşteri ilişkilerini, satış sonrası hizmetlerini çok iyi bildikleri markalar var. Bunlardan biri de Honda markasıdır. Çok uzun zamandır, Honda, sessiz stratejiler takip ediyor. Diğer markalar gibi sürekli atakta değil. Fakat ürün ve hizmetleri, vizyonu, misyonu tüketiciler tarafından biliniyor olsa bile, günümüzde diğer markalar, sürekli, ürün ve hizmetlerini, her stratejide yeniden konumlandırıyor. Yeniden konumlandırırken, geri kalan markaları, istedikleri yerlere konumlandırıyorlar. Markalar tarafından sürdürülen, bu kıyasıya rekabetle gelen yeni pazarlama stratejileri, reklam ve tanıtım kampanyaları, tüketicilerin ihtiyaçlarını oluşturuyor, isteklerini değiştiriyor, yaşama bakış açılarına yeni seçenekler ekliyor. En iyi bildiklerinin üzerine, daha iyi bilgileri ekliyor. Honda markası, durumun yeni farkına varanlardan. Uzun zamandır sessiz stratejiler uygulayan marka, 2008’den beri, Pazar payını diğerlerine kaptırmaya başlamıştı bile. Honda’nın 2008’de Pazar payı %6,8 iken 2009 yılında %4,3’e geriledi. Bu sene ise, markanın pazar payındaki gerileme devam ederek % 3,2’lere kadar indi. Durumun bu hale gelmesiyle atağa hazırlanan marka, eski CEO’sunu görevden alarak yerine Hideto Yamasaki’yi atadı. Yeni CEO Hideto Yamasaki, markanın sessiz Stratejilerinden vaz geçerek, daha agresif stratejilerle, daha önce sahip oldukları Pazar payını geri alabileceklerini düşünüyor. Yeni CEO’ya göre, markanın Pazar payının azalmasındaki en önemli etken, Japon Yeni’in güçlenmesi olmuş. Değer kazanan Japon Yeni, araçların fiyatlarını da etkilemişti. Japon Yeni’nin güçlenmesinden kaynaklanan bu durum, tüketicilerin olumsuz etkilenmelerine neden olmuştu. Japon Yeni’nin değer kazanmasıyla ürünlerin yeniden fiyatlandırılması, tüketicileri olumsuz yönde etkilemiş olabilir. Ama bizce asıl neden, Pazar payının düşmeye başladığı tarihlerden günümüze kadar, markanın izlediği sessiz stratejilerinde yatmaktadır. İyi düşünülmüş pazarlama stratejisi izlenmiş olsaydı, yaşanan bu olumsuz etkinin önüne geçebilirdi. Markanın yeni CEO’su, bundan sonra, özellikle, marka müşterilerinin elinde olan, ikinci el otomobillerin değer kaybetmemesi için de dikkat ederek, kampanyalar oluşturmayı düşünüyor. Agresif pazarlama stratejileri oluşturarak, ürün ve hizmetlerini yeniden konumlandırarak, eski Pazar payını geri almayı hedefliyor. Yeni CEO’nun bu hedeflere ulaşması, başarılı stratejileri oluşturması halinde hiç te uzak bir ihtimal değil. Sonuçta Honda, küresel bir marka olmasının yanında, çevreci üretimi, üstün teknolojileriyle biliniyor. Tüketicilerin güvenini çoktan kazanmış durumda. Bu yeni CEO’yla birlikte, belki bundan sonra, Honda’nın pazar payında gerileme değil, artış görebiliriz.

Arşiv

Etiketler