Son günlerde ne zaman bir bilinmeyen servis numarası reklamı ile karşılaşsam Mor ve Ötesi Grubu'nun Cambaz şarkısında geçen şu cümleyi söyleyesim geliyor. “…Hedefini al, piyasanı al, her şeyi al…”Yaklaşık 3 yıl önce bilinmeyen numaralar hizmeti Türk Telekom tekelinden çıkarılarak, 6 şirketin daha bu hizmeti vermesinin önü açıldı. Bu şirketlerin kullanacağı numaralar kura ile belirlendi. Düzenleme yapıldı, uygulamaya da geçildi. Bilinmeyen numaralar hizmeti vermeye başlayan şirketler bu hizmetlerini başta televizyon olmak üzere, internet, radyo ve gazete gibi medyalarda yayınladıkları reklamlarla halka duyurdular. Özellikle televizyonda günün her saati karşımıza çıkan bu reklamlar kısa sürede numaraları halka ezberletti. Kendi adıma 11818 numarasının belki de yılların da verdiği alışkanlıkla daha fazla hafızamda yer ettiğini söyleyebilirim. Bunu 11880 takip eder. Yine Türk Telekom'un 11811 olarak devam ettirdiği bilinmeyen numaralar servis numarası da hafızamdadır.
Hizmetler aslında özü itibariyle oldukça işlevsel. Aranılan numara eğer istenirse kişilerin mobil telefonlarına kısa mesaj olarak gönderilebiliyor, talep doğrultusunda kişi aradığı numaraya bağlanabiliyor. Yeni bilinmeyen numara servisleri nöbetçi eczaneler, hastaneler, araç kurtarma, çilingir, taksi, polis, itfaiye gibi oldukça çeşitli konularda da arayanlara yardımcı olabiliyor. Mobil ya da sabit telefonlardan doğrudan numara çevrilerek ulaşılan bu servislerin canlı maç sonuçları gibi ek hizmetleri de var. Saydıklarıma bakılırsa evet, gerçekten de çok işlevseller.
Benim asıl sorunum artık giderek daha fazla rahatsız edici hale gelen reklamlar. Birçok kişi bu reklamlardan uzun süredir çok rahatsız oluyor. Özellikle internet sitelerinde bu reklamlara dair pek çok olumsuz eleştiri mevcut. Hizmet eski de olsa, aralarında rekabet olan şirketlere devredilmesi nedeniyle önceleri reklam kuşaklarında sık yer verilmesini ben bir iletişimci çok rahatsız edici bulmadım. Niteliği değişen ve özellikle de hizmetini sunmakta rekabet etmek zorunluluğu doğan firmaların reklam yapması kadar doğal bir durum yoktur. Bu reklamlar sık da yayınlanabilir çünkü kullanıcıların alıştığı durumun değiştirilmesi durumu söz konusudur. Ancak bir noktadan sonra artık işin abartıldığını söylemek sanırım “abartmak” olmayacaktır. Bu kadar bir yayınlanma periyodu artık gerçekten de süresini doldurmuş durumda. Reklamların ilk yayına girdiği dönemlerde, pek çok kişi bilinmeyen numaralar servis numarasının değiştiğini düşünüyordu. Bunun artık böyle olmadığı ve özel şirketlerin bu hizmetleri verdiği hedef kitleye – ki bu kitle telefon hizmetini kullanabilen hemen her kullanıcı idi – benimsetildi. Numaralar dersek evet, onları da öğrendik. Verdikleri farklı hizmetleri de, farklı medyalardan ve internetten detaylı olarak öğrenebiliyoruz. Bütün bunların sonucunda, hala bu kadar sık yayınlanan ve ilk günkü abartılarında bir azalma olmamış olan bu reklamları her gördüğümde, pek çok kişi gibi son derece rahatsız oluyor ve ya reklamdan uzaklaşıyor ya da aynı cümleyi tekrar etmeye devam ediyorum. “…Hedefini al, piyasanı al ancak artık beni rahat bırak…”