Reklam kampanyaları ne kadar etkileyici hazırlanırsa hazırlansın, değişen iletişim koşulları gereği, teknolojiden de yardım alarak etkiyi arttırmak için farklı uygulamalara daha fazla yer vermeye başladı. Axe Excite reklam filminde gökyüzünden dünyaya melekler düşüyor. İnsanların şaşkın bakışları arasında yürüyerek Axe sıkmakta olan bir gence ulaşıyorlar. “Kadınlar Üzerinize Düşecek”. Kesinlikle etkili bir slogan olmuş. Adewole Bretty, Sara Samson, Josipa Jankovic ve Magda Klebanska da reklamda gökyüzünden düşen melekler olarak yer alıyor. Axe’ın 2011 yılı için kullandığı bu Brezilya versiyonu ilk değil. 2006 yılında Güney Afrika için Lowe Bull tarafından yapılan bir reklamda da düşen meleklerin imajları kullanılmıştı. Katolik Kilisesi’nin yüzünü kızarttığı gibi eleştirilere maruz kalsa da Axe’ın Düşen Melekler Kampanyası oldukça başarılı bir kampanya oldu. Son pazarlama taktiği ise 5 Mart 2011 tarihinde Arttırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) tekniğiyle Londra Metrosu’nun Victoria İstasyonu’nda gerçekleştirildi. Bu akıllı kampanya aktivitesi kullanılan teknoloji yanında, aktiviteye dahil olan gerçek kişilerden yani müşterilerden de çok olumlu sonuçlar aldı. Aktivitede tıpkı reklam filmindeki gibi gökyüzünden melekler düşüyor. İstasyona konulan bir platformda “Look Up” (Yukarı Bak) yazıyor. Bu noktaya gelen kişiler yukarı baktıklarında bir melek düşüyor ve bu melek karşılarındaki dev ekranda da görüntüleniyor. Kulaktan kulağa etkisi hızla yayılıyor ve bu reklam birçok kişi tarafından deneyimleniyor. Böyle bir tecrübe unutulabilir mi? Yeni bir tanesi yapılana kadar muhtemelen hayır. Londra Metro İstasyonunda buna benzer reklam uygulamaları sık sık yapılıyor. T-Mobile için yapılan toplu dans etkinliği de Liverpool istasyonunda gerçekleşmişti. 2009 Ocak ayından bu yana reklamı You Tube üzerinde ziyaret eden kişi sayısı yaklaşık 30 milyon. Reklamlar günümüzde insanlara sadece ürün satmıyor, eğer bu yöntemi kullanıyorsa zaten çoğu istediği etkiyi yaratamıyor. Bu açıdan farklı uygulamalar özellikle kişilere farklı bir deneyim yaşatma olanağı olduğundan dolayı tüketicilere doğrudan ulaşıyor. Burada asıl vurgulanması gereken nokta şu ki, Londra’da olup bu aktivitelere doğrudan katılamayabiliyoruz ancak teknolojinin kendisi bundan haberdar olmamızı sağlıyor. İzlerken bu deneyimi yaşamak için bir istek doğuyor, uygulamayı gerçekleştiren markalara karşı sempati oluşuyor. Ve bu uygulamayı gerçekleştiren global pazarda da yer alan bir marka ise bir şekilde tüketicilerine ulaşıyor. Sosyal medyanın reklam ve pazarlama açısından sunduğu asıl fayda da aslında bu; yapılan işi ve yürütülen faaliyetleri geleneksel mecralarda sürdürmek hala mümkün olsa da sosyal medyada etki bir çığ gibi büyüyebiliyor. Farklı bir coğrafyada tüketicilere yaşatılan deneyim, çok uzakta bir yerde de izlenebiliyor. Ve sosyal medya ağızdan ağıza reklamın belki de en etkili şekilde sürdürülebildiği bir mecra olarak her gün daha fazla etkili hale geliyor. Arttırılmış gerçeklik, 3D uygulamalar, interaktif kampanyalar derken, dünya giderek dijitalleşiyor, markalar da bunun dışında kalamıyorlar.

Arşiv

Etiketler