Suat Bey, son zamanlarda bazı yabancı reklamcıların, Türk reklamcılığını eleştirdiği görülmektedir. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sizce Türkiye’de reklamcılık ne aşamada? Suat Şafak; Doğrusunu isterseniz, Türkiye reklamcılığı ile diğer ülkelerde ki reklamcılığın birbirinden çok farklı seviyelerde olduğunu düşünmüyorum. Global reklam ajanslarının reklamcılığı ile Türkiye’deki pek çok reklam ajansının işleri birbiriyle yarışabilecek düzeyde yaratıcılık ve kalite içermektedir. Fakat ben, bu eleştiri durumunu şöyle yorumluyorum. Bence yabancı reklamcılar, Türk toplumunu ve özelliklerini yeterince tanımamaktadır. Kendi bakış açıları ve kendi toplumlarına yönelik bilgileri çerçevesinde konuşmaktadırlar. Bizim reklam ajanslarımız ise, toplumsal özellikler ve koşullar çerçevesinde fikir üretmektedir. Evet, belki de bazı global reklam ajansları, bizim ülkemiz için de reklam tasarımları yapmaktadır. Ama farkındaysanız, hiçbir global reklam ajansı, Türkiye toplumuna yönelik tasarımlarını tek başına yapmamaktadır. Mutlaka bir Türk reklam ajansıyla birlikte faaliyet yürütmektedir. Bu durum, reklamcılığın başlangıç aşamalarında bile böyleydi. Dikkat edin, ilk kurulan reklam acentesi bile ortaklıydı. Şimdilerde Türk reklamcılığı uluslar arası reklamcılarla yarışır hale gelmiştir. Hatta bazı ajanslarımızın çalışmaları, en çok bilinen, köklü ajansların işlerinden daha kaliteli, daha yaratıcı bulunarak ödüllere layık görülmektedir. Türkiye’de yapılan reklam çalışmalarının yaratıcı olduğunu söylediniz, bu ister televizyon, radyo, ister açık hava reklamları olsun, sizce yeterince yaratıcı mıdır gerçekten? Suat Şafak; elbette, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi, bizim ülkemizde de bazı reklamlar yaratıcılıktan yoksun, kötü veya olumsuz içeriklere sahip olabilmektedir. Bu durum, şu anlama gelmiyor sadece, ülkemizde birbirinden başarılı reklam çalışmaları da yapılmaktadır. Bugün ülkemizde, dünya reklam ajansları sıralamasına girenler bulunmaktadır ki bu tip ajansların ismiyle ya da başka yollarla sıralamaya girdikleri düşünülemez. Reklamcılık, diğer sektörlerden farklı özelliklere sahiptir. Burada başarılı, yaratıcı olmayan bir reklam ajansının bırakın dünya sıralamasına girmesi, piyasada yaşama şansı bile yoktur. Evet, kimi reklamcıların işleri oldukça yaratıcı unsurları üreterek, firmaları amaçlarına ulaştırabilmekte ve ses getirmektedir. Sizce bir reklamcı nasıl olmalıdır? Suat Şafak; çook zeki olmalıdır. İnsan yapısını, algılama biçimlerini, zihin yapısını iyi tanıyor olmalıdır. Halkla ilişkilerinde çok başarılı biri olmalıdır. Reklamcı, iyi bir dinleyicidir, önce algılar, sonra kişileri ve durumları çözümler, açıkta kalan ve tatmin edilmiş yanları düşünür ve bulur. Kişilerin istek ve arzuları tespit eder. Ondan sonra konuşmaya başlar. Ama konuşmaya başladığında, onu dinleyenler; evet işte budur aradığım der. Peki, sizce reklamcının eğitimli olup olmaması sektördeki başarısını ve yaratıcılığını etkiler mi? Suat Şafak; elbette ki eğitim çok önemlidir. Bir reklamcının eğitimsiz ama başarılı olması düşünülemez. Ayrıca, başka yönde eğitim almış olup reklamcılıkta başarılı olmak ta çok kolay değildir. Bir kere, toplum bilimleriyle ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olması gerekmektedir. Bununla birlikte, psikoloji, sosyoloji, iletişim, insan bilimleriyle ilgili de çok fazla veriye haiz olması gerekmektedir. piyasa da bu tip eğitimleri veren çok ta fazla özel kuruluş bulunmamaktadır. Bunlar ancak yüksek öğrenim kurumlarından öğrenilebilmektedir. Dolayısıyla reklamcının buralardan mezun olması gerekmektedir. Ama ben şunu demiyorum. Bazı insanlar çok yaratıcıdır. Çok ta zekidir. Bu anlamda bir eğitimden geçmemiştir, kişisel sektör deneyimlerinden mükemmel fikirler üretebilmektedirler. Ama her halükarda, bu tip kişilerin fikirleri, eğitim almış reklamcıların işlemesine ihtiyaç olmaktadır. Peki, reklam veren firmalar reklam ajansı seçerken nelere dikkat etmelidir? Suat Şafak; ben kesinlikle yapılan işin kalitesine bakılmasını uygun bulurum. Reklam ajansı ne kadar büyük ne kadar ünlü olursa olsun, oradaki uzmanların işe yoğunlaşma biçimi, işi aldıklarında duydukları heyecan ve coşku önemlidir. Bunlar, reklam veren firmaya cesaret verecektir. Bununla birlikte, reklam verenle aynı kaygıları taşımaları, belirlenmiş amaçlara ulaşmak için yaptıkları işlerin ciddiyetleri, araştırma ve tasarımlarındaki özen önemlidir. Zaten bu özellikler yaratıcı fikirlerin oluşmasını sağlayacaktır. Türk reklam sektöründe sizi en çok rahatsız eden reklamlar hangi içeriklere sahip olanlardır? Suat Şafak; Ben çocuklara yönelik ürünlerin reklamlarını bazen abartılı ve zararlı buluyorum. Bu tip reklamlar, büyüme çağındaki çocukların beslenme alışkanlıklarını negatif yönde etkiliyor. Sonra, reklamlarda cinsel örüntülerin de abartıldığını düşünüyorum. En çok sevmediğim şey ise, toplumsal ahlak ve toplumsal bakış açılarına uygun düşmeyen reklam örüntüleridir. Reklamda orijinal fikir, yaratıcı fikir size ne anlatmaktadır? Suat Şafak; bunu anlatabilmek için tek bir özellik yeterli sanırım. İnsanların reklamı ilk gördüklerinde, geri dönüp bir daha bakma gereği duymalarını sağlayanıdır. Ama bu bir daha bakma durumu, olumsuz şok anlamında değildir. Merak, güzellik, hoşluk, ilginçlik, dikkat çekicilik bağlamındadır.

Arşiv

Etiketler