Dijiboard network ağları kurulmaya başladı. İşte yepyeni bir mecra… İnsanların günlük yaşamlarında sık sık ziyaret ettikleri alışveriş merkezleri, sağlık merkezleri, hava limanları, eğlence merkezleri, üniversitelerin kampüsleri gibi yerlere konulan dijital bord’lar, plazma ekranlardan oluşuyor. 32”, 42”, 50”, 55”, 65” ekranlar kullanılıyor. İçlerinden bazıları, video wall, LED olup gözlüksüz izlenebilen 3D ekranlar da kullanılıyor. Bunlar belirli inçlerde, yatay veya dikey olarak yerleştiriliyor. Dijital bord teknolojisi, sürekli olarak etkinliğini arttırırken, markalar ile tüketicileri arasında etkin bir iletişim kurdurabiliyor. Ülkemizde, özellikle üç büyük kentte şu an kullanılıyor. Bu mecranın en güzel özelliği, tek bir merkezden kontrol edilebiliyor olmasıdır. Tek bir noktadan, tüm merkezlerdeki ekranlarda aynı reklam gösterilebildiği gibi, her merkezde, birbirinden farklı reklamların gösterilmesi de mümkün olabiliyor. 3D ekranların dış görüntüsü normal ekranlar gibi ve gözlüksüz izlenebiliyor. Üç boyutlu gösterilen tasarımlar, insanı içine çekerek, derinliği algılamasını sağlıyor. Bu da mesajları daha da etkili kılıyor. Dijital board ekranları, bulundukları mekanlara canlılık vererek, önce dikkati çekiyor, sonra, ortamda oluşturdukları bu görsel şölen sayesinde, izleyicilerin izleme süresini arttırıyor. Bilindiği gibi tüketici, herhangi bir ihtiyacı için veya sadece gezmek amacıyla AVM’lere gidebiliyor. Doğal olarak, satış noktalarında bulunduğu anlarda, bir şeyleri satın alma kararını veriyor. Bu yüzden, özellikle alışveriş merkezlerinde bulunan bu tip etkileyici ekranlar, reklam verenlerin işini kolaylaştırıyor. Çünkü tüketicilerin satın alma kararlarını etkiliyor. Daha da iyisi, dijital boardlar, alışveriş merkezlerinde tüketicilerin en sık geçtikleri noktalara konuluyorlar. Ana girişler, kafeler v.b. sosyal alanlar ile merdiven başları, bitimi, yürüyen bantların bulunduğu noktalarda kesintisiz yayın akışını sürdürüyorlar. Yayın akışı, sıkıcı gösterimlerden de oluşmuyor, yayınlanan reklamlar oldukça güncel oluyor. Tüketici, diğer mecraları işte, evde veya herhangi bir sosyal işlevini yerine getirmekle meşgulken izliyor. Bu mecrayı alışveriş merkezindeyken izliyor ve etkilenip anında harekete geçebiliyor veya kararını verebiliyor. Gün geçmiyor ki reklam verenin kullanabileceği, heyecan verici, yeni bir mecra kendini göstermesin. Her gün bir yenisi yaşamımıza girip bizi yönlendiriyor. Ama bu mecra, diğerlerinden çok farklı. Özellikle üç boyutlu gösterim yapan ekranlarda, tüketici kendini reklamın içeriğinde bulabiliyor. Normalde yani 2D ekranlarda, tasarımları veya reklam filmlerini izlerken, tasarımın yaratıcılığına, hitap edip etmemesine bağlı olarak etkileniyor. Ama buradaki etki gücü, neredeyse 20 kat artıyor. Burada kullanılan bütün merkezlerdeki veya noktalardaki ekranların, tek bir merkezden kontrol edilebilmesi, ajansların da işlerini kolaylaştırıyor. Örneğin, firmanın yeni gündeme aldığı, herhangi bir indirim, kampanya, promosyon veya buna benzer bir etkinlik, aynı anda bütün merkezlere yansıtılabiliyor. Ayrıca, her noktanın özelliklerine, orada bulunan tüketicilerin taleplerine ve yapısına bağlı olarak, ayrı ayrı tasarımlar gösterilebiliyor. Bakalım bundan sonra hangi yaratıcı mecraları görebilecek ve şaşıracağız.

Arşiv

Etiketler