Coca Cola dünyanın en sevilen içeceği olmasaydı, ne yapıyor olurdu?

İspanya'da rengarenk müstakil evlerin arasından geçen kırmızı kamyon; bize küçükken okuduğumuz masalları hatırlatırcasına, dar bir sokaktan geçer. O sırada keyifle elindeki Coca Colasını içen gencin dikkatini çeker.

Coca Cola, ona en sevdiği içeceği getiriyor olmasaydı, ne yapıyor olurdu diye düşünüp, hayallere dalar ve bizi de o hayallerin içine çeker…

Şimdi kısaca reklam filmini analiz edelim: Masal kitaplarında görebileceğimiz kadar huzurlu ve güzel bir manzara, oyuncular, masallardan fırlamış gibi renkli ve süslü elbiseler içindeler. Coca Cola vinci imkansızı başararak, taş köprüyü onarıyor ve insanların birbirine kavuşmasını sağlıyor. Sadece masallarda böyle imkansızlıkların üstesinden gelinmez mi? İşte Coca Cola tam da bu hissi uyandırmak istiyor. Fondaki sesin yumuşaklığı, oyuncuların kostümleri ve filmin çekildiği mekan… Hepsi bize, küçükken okuduğumuz masalları hatırlatmıyor mu? Hemen ardından mesajı yapıştırıyorlar: yine insanları sevdikleriyle bir araya getirdik ve onları mutlu ettik! Zaten ramazan boyunca tüm İslam alemine bu mesajı vermemiş miydi? Sofrada Coca Cola var diye bir araya gelen Müslümanlar… Sanki mutlu iftar sofralarının tek kaynağı Coca Colaymış gibi!

Sevilen içeceğimiz bir sonraki hayalde nakliyeciliğe soyunuyor, fakat eşya ya da yük değil yine mutluluk taşıyor. Hiçbir maddiyat düşünmeksizin, sadece insanların mutluluğu için çalışan bir Coca Cola olabilecekse, neden içeceklerinin bir miktarını promosyon olarak ücretsiz dağıtmıyor? Binlerce kırmızı balon, kırmızı kamyondan etrafa saçılıyor. Tabi ki o balonların maliyeti, taşıma yapan şöförün maaşı ve kamyonun benzin parası hiç önemli değil, mühim olan insanların mutluluğu(!) gerçekten bunlar ancak masallarda olur deriz ve Coca Cola firması da bize der ki: biz zaten bir masalı yaşattık size…

Sonraki hayalde yaşlı ama hala birbirini çok seven 2 ihtiyarla karşılaşıyoruz. Beyefendi Coca Cola organizasyon şirketini aramış, eşinin doğum günü için, harika çiçekler hazırlatmış. Her zaman ki gibi bizi hiç yalnız bırakmayan markamızın sayesinde, ne kadar sevgi dolu olabileceğimizi anlatmışız hayat arkadaşımıza. Hanımefendi ve çevredekiler büyük mutluluk içindeler ve bu yine Coca Cola organizasyon şirketinin sayesinde olmuştur!

Son sahnede yine bir masal mekanındayız. Yemyeşil bir arazi üzerinde kabına sığmayan, sıcaktan bunalmış gençleri, Coca Cola arabasıyla serinletmeye gelen, itfaiyecileri görüyoruz.

Demek ki Coca Cola dünyanın en sevilen içeceği olmasaydı, her ne yapıyor olursa olsun, yine yaptığı işi en iyi şekilde yapar ve yaptığı tüm işlerin içinde mutlaka sevgi ve mutluluk olurdu. İnsanların en çok mutlu olmak için çabaladığı dünyamızda, bize mutluluğu getirdiğini iddia eden Coca Cola nasıl reklam yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Peki en sevilen içecek markamız, madem insanların mutluluğunu bu kadar önemsiyorsa, neden ücretsiz cola dağıtmıyor? Sanırım en çok insanlar bu şekilde mutlu olurdu… Eğer Coca Cola, içeceklerini parayla satmaya devam edecekse; bence reklam filmindeki iş kollarından birini tercih etsin ki, biz gerçekten mutlu olalım.

Yine de, bizi 1 dakikalık bir reklam filmiyle bile olsa, masallar diyarına götürdüğü için Coca Cola ya teşekkürler…  

Arşiv

Etiketler