Mecraların yapısı ve reklam yaptıkları alanlar düşünüldüğünde, hakikaten açık hava reklam mecrası, çok özel bir yerde duruyor. Bir televizyon, radyo, gazete veya internet çok daha geniş kitlelere hitap ediyor. İsteseniz de istemeseniz de, belki de size hitap etmeyen kitlelere reklam yapabiliyorlar. Küçük bir yerleşim biriminde kurulan ve sadece o yerleşim birimine hitap eden bir şirketin, diğer bölgelerde reklam yapması ona çok fazla şey katmayabiliyor. Reklam ajansları, şirketlerin tanıtım kampanyalarını yürütecekleri zaman, ilk önce hedef kitleyi belirler ve ona göre kampanyanın stratejisini oluşturmaya başlarlar. Burada sözünü ettiğimiz şirketin hedef kitlesi zaten bellidir. Buna yönelik olarak yapılacak kampanyanın da bu çerçevede düşünülmesi gerekiyor. Yerel olarak yayın yapan radyoların bile, hitap ettiği kitlenin genişliği gereksiz olabiliyor. Şu durumda, istediğiniz kadar küçük bir kitleye reklam yapabilen tek bir mecra kalıyor, açık hava reklam mecrası. Kimi zaman tek bir billboard, bir köprü afişi, bir araç giydirmesi, şirketin dış cephesi ve çevresine yapılan reklamlar, firmanın tam olarak ihtiyacını giderebiliyorlar. Tabi bu durum, küçük yerleşim birimlerindeki şirketler için geçerlidir. İstediğiniz kadar büyük olun, ülke çapında faaliyet gösterin, ülkenin bütün kesimleri hedef kitleniz arasında bulunsun, sizi yine de destekleyebilen bir mecra olarak karşımıza çıkıyor. İstediğiniz kadar semtte, ilde, bölgede, ülkede her yerde billboardları, megalightleri, afişleri, duvar reklamları sizin mesajlarınızı tüketiciye ulaştırabiliyor. Sadece bunlar da değil, markalar, hangi reklam mecrasını etkin olarak kullanırsa kullansın, sizlerin de her yerde gördüğü gibi, açık hava reklam mecralarını destekleyici olarak kullanıyor. Örneğin, televizyon reklamından çok iyi bildiğiniz bir film karesi, otobüs durağınızın yan duvarında karşınıza çıkabiliyor. Açık hava reklam mecraları, teknolojiyi de takip ediyor. Yani teknoloji geliştikçe, ona uyum sağlayan ürünleri de geliştirerek kullandırabiliyor. Son zamanlarda, özellikle alış veriş merkezlerinde gördüğümüz dijital boardlar, bunun en yakın örneğini oluşturuyor. Ürünler, birden fazla afişi arka arkaya çeviriyor, günün ışıklarına göre kendi ışıklandırmalarını yapıyorlar. Hatta son üretilenlerin bazıları yaş, cinsiyet tespiti yaparak, bu kişilere uygun reklamları hemen gösterebiliyor. Ne kadar dar bir alan olursa olsun veya ne kadar geniş bir alan olursa olsun, o kendine has hızı ve etkisiyle markaların reklamlarını yapabiliyor. Konulduğu anda tüketiciye ulaşıyor ve onlar isteseler de istemeseler de açık hava mecralarından kaçamıyorlar. Çünkü yürüdükleri caddelerde, bekledikleri duraklarda, önlerinden geçtikleri duvarlarda onlarla karşılaşıyorlar. Televizyon gibi zap yapma şansları yok, internet ortamları gibi başka bir ortama geçme şansları yok, onlarla yüzleşerek geçmek durumunda kalıyorlar. Kısaca, açık hava mecraları, her halükarda mesajlarını iletiyor. Hele yaratıcı bir tasarım yapılmışsa, dikkatleri üzerlerinde toplayıp hem tüketici için, hem de markalar için heyecan verici olabiliyorlar.

Arşiv

Etiketler