Hepimiz bazen sevmediğimiz işleri yapmak zorundayız. Sevmediğimiz kitapları okumak, istemediğimiz filmleri izlemek, canımız çekmediği halde bir yemeği yemek durumundayız… Bazen… Her zaman değil… Hayatın içinde var olmak için bazen sadece amaca hizmet etmesi gereken şeyler üretmek gerekiyor. Bir işlevi olan, bir sonucu gerçekleştiren işler… Belki çok yaratıcı değil, belki çok tutkulu değil ama işlevsel. İstediğimiz şeyleri yapmamız için bize fırsat verecek olan işlevsel işler… Reklamcılık, birçok açıdan çok eleştirilen işlevsel mesleklerden birisi. Sürekli tüketimi pohpohlayan, insanları devamlı bir şeylere ihtiyacı olduğuna inandırmaya çalışan bir meslek. Öyle mi? Bunları yapan reklamcılar mı yoksa ekonomik sistemin bizzat kendisi mi? Tabii ki ikincisi. Ama hiç kimse de kusursuz değil ki… - Olabilir mi peki? - Pekala mümkün. Hayat döngüsünün hepimize doğal olarak verdiği önemli bir hediye var; geleceği yaşayarak tecrübe ediyoruz. Sadece birazcık düşünmek gerekiyor. Biraz geriden, biraz dışarıdan, biraz uzaktan düşünmek… Varacağımız yeri her zaman doğru kestiremeyebiliriz, ama bulunduğumuz noktayı algılamamız mümkün. Reklamın yola çıktığı nokta da bu, “bir şeyi bomboş bir zemine koymak ve ona önce yakından, ardından da farklı mesafe ve konumlardan bakmak”… İşlevini yerine getirirken her zaman nitelikli işler çıkmıyor, bu kabul edilmesi gereken bir gerçek ama her şey değişiyor. Reklamın biçimi, mecralar, uygulama şekilleri, amaçlar, iletişim, hedef, üreticiler ve tüketiciler… Her şey ve herkes değişirken medya da değişiyor. İnsanların bizzat kendilerinin de dağıtıcı olduğu farklı medya türleri yaygınlaşıyor. İnteraktivite süreçlere dahil olabilme şansı veriyor ve artık nitelik bizzat hedef kitleler tarafından ödüllendiriliyor. Kabul ediyorum, fazla toz pembe bir tablo bu… Ama hepimizin bir umudu olmalı. Teknoloji doğru kullanıldığı takdirde hayatımızı kolaylaştırabilen, bizlere seçme şansı veren bir araç. Görmek istediğim reklam rüyası işte tam da bu: Nitelikten yoksun içerikten şikayet ettiğimiz noktada, değerli bulduklarımızı izlemek, onlarla karşılaşmak… Neden olmasın? Başta sosyal medya olmak üzere artık birçok konuda istediğiniz içeriğe ulaşmanız mümkün. Bu içeriklerin yayılmasına katkıda bulunabiliyorsunuz. Değişen yayın teknolojileri sayesinde artık sabitlenmiş akışa mecbur değilsiniz. Kendi zamanınıza göre içerikleri alabiliyorsunuz. İstenilmeyen birçok içerik hala yoğun olarak dolaşımda evet ama kullanma pratikleri sürekli olarak kişilere inisiyatif kullanabilme olanaklarını arttırabilecekleri şekilde geliştiriliyor. İnovasyon her sektörde olduğu gibi reklam sektöründe de önem taşıyor. Dünya çapında düzenlenen organizasyonlarda ödüllendirilen, insanların da desteğiyle dolaşıma sokulmaya değer bulunan reklam fikirleri ya da uygulamaları her zaman yenilikçi ve nitelikli işler olma özelliğini taşıyor. Gördüğümüz bu reklam rüyasının gerçek olmaması için bir sebep yok… Kendimizden başka… Nitelikli işleri dolaşıma soktukça, onları ödüllendirdikçe bu gerçekliğe bir adım daha yaklaşacağız…

Arşiv

Etiketler