3. Ulusal Pazarlama İletişimi Kongresi'nin konuşmacıları arasında olan AGT firması CEO'su Mehmet Semih Söylemez, AGT'nin dünya çapındaki başarısını nasıl yakaladıklarını anlattı. Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında olan AGT A.Ş, 60 ülkeye ihracat yapan, 1000 çalışanıyla Türkiye'nin durmadan büyümeye devam eden kuruluşlarından biri. AGT bu başarısını nasıl kazandı? Şirketin CEO'su Söylemez'e göre; akla gelen ilk sorunun insan kaynakları departmanının nasıl olduğuymuş. Çalışana verilen değerin önemini vurgulayan Söylemez, Twitter'da da 'duygusal sermaye' adıyla biliniyor. Bu isim sanıldığı gibi maddiyata dayanan bir olguyu değil, firma çalışanlarının; mutlukları, coşkuları kısacası duygularının toplamı olarak adlandırılıyor. Birlikte çalıştığı elemanlarının ruh haline, özel hayatlarındaki sorunlara bile ilgiyle yaklaştığını söyleyen CEO, iyi bir kurum olabilmenin en önemli şartının çalışan memnuniyeti olduğunu söyledi. Eğitimlere katılmanın, sürekli kendini geliştirmenin, bazen çalışmaktan bile daha önemli olduğunu anlatan Söylemez, önce çalışan memnuniyeti felsefesini benimsediğini anlattı.  Yaratıcı Olun! Sıradışı ve yaratıcı bir ürünün her zaman iyi şeyler getireceğini düşünen Söylemez, "yaratıcı olun, tüm dünyaya adınızı duyurursunuz" diyor. ilginç tasarımların ve özgün olmanın önemini vurgulayan Söylemez, her ürettikleri ürünü piyasaya sürmediklerini, tasarım kadrosunun tamamen içine sinen ürünlerle bizleri buluşturduklarını da sözlerine ekledi. Herkesin çok iyi bildiği İKEA firmasına tasarımlar yapan bu kadro, en iyi ve en ilginç olanı yakalayana kadar çalışıyormuş. Tasarım  kısmının kendileri için çok öenmli olduğunu söyleyen CEO, İsveç'te ki İKEA mağazasına tasarımcıların fotoğraflarının asıldığına değinerek; kendi sektörlerinde yönetici ya da genel müdürden daha önemli olan kısımın tasarımcılar olduğunu anlattı.  Z Kuşağını yakalamalıyız Teknolojinin hızla geliştiği dünyada, geride kalmamak gerekir diyen Söylemez, teknolojileşmenin şirketleri geliştireceğine inanıyor. İş ortakları İKEA üzerinden örnek veren Söylemez, dünyanın en çok satan kataloğu İKEA'nın basılı dergisinin 100 milyon, dijital dergisinin ise 900 milyon download edildiğini söyledi. Bu da demek oluyor ki; dijital çağın yaşandığı bu yıllarda, basılı dergi, katalog, broşür gibi materyallerin giderek önemi azalıyor.  O zaman gelişen dünyaya ayak uydurmak ve geride kalmamak için, şirketlerinde teknolojileşmeye önem vermesi gerekiyor. "2000'li yıllarda doğan Z kuşağını oluşturan çocukların, 10 sene sonra müşterimiz olduğunu düşünürsek, demek ki bu çocukların tanıdığı yöntemlerle reklam yapmalıyız" diyen Söylemez, 2015 yılında, basılı dergiyi tamamen kaldırıp, digital dergiye yoğunlaşacaklarının sinyallerini verdi. Yeni nesilin 10 sene sonra basılı dergilerden bi haber olacağını, o yıllara gelindiğinde herkesin elinde bir iPad olacağını söyleyen CEO, teknolojiyi ve Z kuşağını yakalamak için kafa yorduklarına değindi.  Daha İyisini Görmediyseniz, Elinizdekinden Mutlu Olursunuz Eğitimlere çalışmaktan daha fazla zaman ayırdıklarını belirten Söylemez, kendilerini geliştirmek için ellerinden gelen tüm imkanları yarattıklarını söyledi. Her geçen gün daha iyi tasarımlar yapabilmek için çalıştıklarını, ancak bu şekilde dünyaya ulaşabilceklerine inandıklarından bahsetti. Ellerindeki ürünlerden memnun kalıp, kalıbın dışına çıkmayı denemeyince, ilerlenemeyeceğini de sözlerine ekledi.  Demek ki, bir firma için çalışanların önemsenmesi, çalışanlar tarafından da o firmanın önemsenmesine neden oluyormuş. Çalışanların robot değil, insan olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyormuş. Bazen eğitimin, çalışmaktan bile önemli olduğunu, teknolojinin gerisinde kalmamak gerektiğini, ilginç ve özgün tasarımların bir yerlerde mutlaka farkedileceğini öğrenmiş olduk. Sadece bugünün insanlarına değil, 10 sene sonra potansiyel müşteri olacak yeni nesile göre strateji belirlemek, firmaların vizyonunu genişletiyormuş. Tüm reklam ve iş stratejilerini buna göre planlayan AGT firması, kendi vizyonunu çoktan çizen, global bir marka olmuş.

Arşiv

Etiketler