Yazımın başlığı, Hürriyet Gazetesinin Mediacat dergisine verdiği, karşılıklı iki tam sayfa reklamının sloganıdır aslında. Böylesi bir slogan… Reklamcılık sektörünün günümüzdeki politikasıyla ilgili ne çok şey anlatıyor değil mi? Aile… Duygusal bağların en güçlü olduğu, toplumsal yapıların başında geliyor. Koşulsuz sevginin olduğu, yardımlaşmanın had safhada yaşandığı, kişilerin her yönüyle, kendilerini rahatlıkla birbirlerinin yerlerine koyarak düşünebildiği tek yapı. Markalar son zamanlarda, bu derece kusursuz bağları, tüketicileriyle aralarında kurmaya çabalıyor. Bir ürünün markalaşması, hissettirdiklerine bağlı hale gelmiş durumda. Çünkü günümüzde teknoloji, son sürat gelişmeye ve ilerlemeye devam ederken, insanları gerisinde bırakmıyor. Onları da geliştiriyor, bilinçlendiriyor, isteklerini yönlendiriyor. Kısaca sürekli yaşama bakış açılarını değiştiriyor. Artık bir ürünün kaliteli olması yetmiyor. İhtiyaçları ne derece karşılayabildiği de önemli değil. Önemli olan, kişinin arzuladığı şeyi yerine getiriyor olması. İşte son zamanlarda tüketici, ürün özelliklerinden, faydalarından çok ürünlerle kurduğu bağlara önem verir hale geldi. Tüketicinin bu özelliklere sahip olmasının tek nedeni, teknolojinin gelişmesi değildir elbette. Bunda, Reklam ve pazarlama sektörlerinin hiç te hafife alınmayacak katkıları da bulunuyor. Hürriyet Gazetesi de haklı olarak, en önemlisi de bir marka olarak, benzer bağları, bu reklamla kurmaya çalışmış. Eskiden gazetelerin zaten sahip olduğu bağlardı bunlar. Onların diğer markalar gibi, farklı reklam çalışmalarıyla tüketiciye iletmeleri gereken mesajlara gereksinimleri yoktu. Yazarları, araştırmacıları, köşe yazarlarının, çizerlerinin çalışmaları, okurlarıyla bir aile oluşturmalarına yetiyordu. Eskiden her gazetenin ondan vazgeçmeyen, onun gözüyle yaşama bakan, onun gözüyle beğenen, eleştiren, kendi öznel yaşamını şekillendiren okur kitlesi vardı. Şimdi ise bu durum değişmiş gibi görünüyor. Gazetelerin okur kitlesi, eskiden olduğu gibi onlara çok ta fazla bağlı değil veya bağlı olanlar çok azalmış durumda. Kimi gazeteci, bunun nedenini teknolojik gelişmelere bağlıyor. İnsanların normal gazete almak yerine, daha rahat, kısa sürede haber ve yazılara ulaşabildiği interneti tercih ettikleri için gazete-okur ilişkisinin farklı boyutlara taşındığını söylüyor. Gazete-okur ilişkisinin son zamanlarda aldığı biçimin nedenini, tek başına dijital mecralarla açıklamak tartışılabilirken, basılı reklam mecralarının yaşadığı sıkıntıların da ayrıca tartışıldığı bir zamanda, gazetelerin, reklam konusunda kendileri gibi sıkıntı yaşayan dergi reklam mecrasını kullanarak birbirlerini desteklemesi, insanı umutlandırıyor. Çünkü Hürriyet’in reklamı, gayet çarpıcı ve etkili olmuş. Bir marka, eskiden zaten sahip olduğu aile bağlarını arıyor ve sesleniyor, hatırlatıyor… Biz bir aileyiz.

Arşiv

Etiketler