Alakasız bir başlık gibi görünüyor olabilir ancak, bu başlık her ikisi de ihtiyaç sahibi olanlara yardım etmeyi amaçlayan iki önemli kampanyanın sloganları. Öncelikli olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başlatmış olduğu kampanyayı anlatmakta fayda var. Kampanya kapsamında “1 Ağustos’tan itibaren bütün operatörlerden AFRİKA yazıp 5601’e gönderilecek olan SMS’ler” 5 TL karşılığında olacak.” Gönderilen her üç kısa mesaj bir fitre ve bir iftar parasına denk gelecek. “Her evden bir fitre bir iftar Afrika'ya” kampanyası sosyal medyada da oldukça ilgi görüyor. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez geçtiğimiz günlerde Ramazan ayı dolayısıyla Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda din görevlilerine seslendiği konuşmasında son 60 yılın en büyük kuraklığını yaşayan Afrika’da 40 milyondan fazla insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını hatırlattı ve kısa mesajlarla gönderilecek olan fitre ve iftarların bir gün dahi beklemeden Afrika’daki insanlara ulaşacağını söyledi. Görmez, fitre miktarının asgari 7,5 TL olarak belirlendiğini ve herkesin kendi konumunu değerlendirerek, buna göre fitresini verebileceğini açıkladı. Türk Kızılayı da “Afrika açlık çekiyor” adlı bir kampanya yürütüyor. Tüm bankalardaki Türk Kızılayı Hesabı, 168 ücretsiz danışma ve bağış hattı, 2868 numaralı Kızılay Posta Çeki, bütün Kızılay şubeleri ve www.kizilay.org.tr yanında bütün operatörlerden 2868’e gönderilecek her SMS de yine 5 TL karşılığı bağış yapılabiliyor. İnsani Yardım Vakfı (İHH) da Afrika için kampanya düzenleyen kuruluşlar içinde. AFRİKA yazarak 3072’ye gönderilecek 5 TL değerindeki bir kısa mesaj ile çaresiz insanlara yardım etmek mümkün. Vakfın Banka Hesapları ve Posta Çeki Hesabına da bağış yapılabiliyor ve http://www.ihh.org.tr adresinden detaylı bilgi yer alıyor. Türk Kızılayı, Diyanet İşleri Başkanlığı, İnsani yardım Vakfı gibi kurumların böyle kampanyalara imza atmaları çok önemli. Yardımın, kimseyi incitmeden, kırmadan yapılması gerektiği gibi klişeleri burada tekrar etmeye gerek yok. Bütün dünyada, açlıkla, sefaletle boğuşan insanlar var, ülkemizde de olduğu gibi. Özellikle temiz su bulma sıkıntısı da önemli sorunlar arasında. Çoğumuz için önemsiz sayılacak şeyler dünyanın sadece farklı bölgelerinde değil, hemen yanı başımızda dahi hayat kurtarabilecek kadar önem taşıyor. Ve en önemlisi çoğumuz için çok küçük hatta hiç değer taşımayan şeyler, bir başkası için hayati önem taşıyabiliyor. Sıcaklığın giderek arttığı şu günlerde, hemen her mecrada, tatilin, sıcağın, iftar, sahur, ramazan davulunun, ferahlatıcı içeceklerin, dört dörtlük donatılmış sofraların olduğu reklamlara sıkça rastlıyoruz. İştah açıcı, göze de, gönüle de hitap eden, görsel olarak etkileyici bu reklamlar hayat standartları farklı olsa da birçok kişinin ulaşabileceği ürünler. Ancak bu dünyada “standart” denilen kelimenin bir anlam ifade etmediği birçok insan ve birçok başka canlı var. Onlar için asıl olan hayatta kalabilmek. Konudan uzaklaşmadan, kampanyalara geri dönmekte fayda var. Sıcaklığı, açlığı, susuzluğu ne yazık ki sadece insanlar hissetmiyorlar ve çeşitli kuruluşlar tarafından başlatılan bu anlamlı yardım kampanyaları gibi, hayvan hakları konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları da her mevsimde, sokaklarda yaşam savaşı veren canlılar için kampanyalar düzenliyorlar. Sıcaklığın 40 dereceleri bulduğu şu günlerde sadece insanlar değil hayvanlar da susuzluk ve açlık tehlikesiyle karşı karşıyalar. Yaşam Hakkına Saygı 2007 yılından bu yana, sokaklarda yaşayan hayvanlar hakkındaki bilinci arttırmak amacıyla “1 KAP Su” kampanyasını sürdürüyor. Hepimizi, en azından keserek kap haline getirdiğimiz bir damacana ile su ve artık yemeklerimizi kapımızın önüne koyarak, sokaklardaki canlıların hayatlarını kurtarmaya çağırıyor. HAYTAP Hayvan hakları Federasyonu da “Onlar İçin Bir Kap Su Bir Kap Yemek” kampanyasıyla hayvanların da suya ve yemeğe ihtiyacı olduğunu hatırlatmak için çalışıyor. Sosyal sorumluluk projelerinin ve güvenilir kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen yardım kampanyalarının sonuna kadar desteklenmesi gerekiyor. Açlık, susuzluk, çevre kirliliği, ekonomik eşitsizlikler, din, dil, ırk, cinsiyet ve tür ayrımcılığı gibi sorunlar sadece onları yaşayanların değil her birimizin sorunu. Bu doğrultuda, “Kara Afrika’nın Kara Talihini” değiştirebilmek adına yapılan çalışmalar kadar, “Bir Kap Su, Bir Kap Yemek” kampanyaları da aynı derecede anlamlı ve yararlı. Bu kampanyaları “Bireysel Sorumluluk” olarak adlandırmak da mümkün. Pencerelerimiz evlerimizden dışarıyı görmemiz için var, ancak görmek için önce bakmak gerektiğini bazen hepimiz unutabiliyoruz. Bu gibi kampanyalar da bizlere zaman zaman hayatımızın akışı içinde unutabileceğimiz bireysel sorumluluklarımızı ve penceremizden dışarıya bakmamız gerektiğini hatırlatmada önemli bir rol üstleniyorlar. http://www.diyanet.gov.tr http://www.kizilay.org.tr/ http://www.ihh.org.tr/ http://www.yasamhakkinasaygi.com/ http://www.haytap.org/

Arşiv

Etiketler