Öğrencilerine yaratıcı olmanın öğrenilebilirliğini anlatan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Özdemir, reklamlardaki mesajların hedef kitlesine ulaştırılırken ince bir ayardan geçtiğini, reklamcılıkta gelinen noktanın sevindirici olduğunu belirtti. Özdemir, reklam dünyası hakkındaki sorularımızı yanıtladı. 1-Reklam dünyasındaki yeni gelişmeleri nasıl buluyorsunuz, reklamcılıkta Türkiye hangi noktada? Son dönemlerde yeni iletişim teknolojileri alanında yaşanan dönüşümlerin reklamcılık üzerindeki etkisinin çığır açıcı olduğunu düşünüyorum. Bugün içinde bulunduğumuz reklamcılık ortamı yirmi yıl öncekiyle karşılaştırıldığında bambaşka bir noktada ve bence oldukça heyecan verici. Artık reklamcılık alanında çalışanlar kitle medyası dışında alternatif mecraları da göz önünde bulunduruyorlar ve bu da reklamları ve mecraları eskisiyle karşılaştırıldığında çok daha yaratıcı ve interaktif bir hale getiriyor. Türkiye’nin reklamcılıkta bulunduğu noktayı da oldukça başarılı buluyorum. Türkiye’den reklam kampanyaları uluslararası reklam ve pazarlama iletişimi yarışmalarında aldıkları ödüllerle de uluslararası rakiplerinden hiç de geride olmadıklarını zaten gösteriyorlar. 2- Son zamanlardaki en etkili reklam kampanyası sizce hangisi? Neden? En etkili sorusunun yanıtını vermenin çok kolay olduğunu düşünmüyorum. Çünkü reklamda etki birçok farklı değişkene bağlı olduğu için reklamın etkisini ölçmek pek de kolay değil. Ancak son zamanlarda en beğendiğim reklam kampanyası Avea’nın bağımlılık temalı kampanyası. Kampanyanın özellikle reklam filmi çok akılda kalıcı ve bağımlılık konusunda vulgar olmadan esprili olmayı başarabiliyor. Sanırım bu kadar etkili olmasında prodüksiyonunun da büyük katkısı var. 3-Reklamları ödüllendiren birçok kuruluş var, gerçek kriter sizce nedir? Reklamcılar için yarışmaların çok da önemli olduğunu düşünmüyorum. Sanırım sektöre heyecan getiriyor yarışmalar. “Gerçek” kriter yarışmada değil sanırım gerçek hayatta reklam kampanyasının markaya, marka imajına, marka kimliğine ve satın alma davranışa etkisi. 4-Dijital medya alanında danışmanlık yapan firmalar var, markaların bu yönde yardım alması ve yeni yeni hayata geçen bu firmalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Dijital medya reklamcılığı biçimlendiren ve gelecekte biçimlendirecek en önemli konulardan birisi. Dolayısıyla bu alanda danışmanlık yapan firmaların varlığını gayet olağan buluyorum. Geleceğin reklamcılık piyasasında kendisine yer bulmak isteyen firmaların bu konuyu görmezden gelmeleri söz konusu olamaz. Bu firmalar muhtemelen reklamcılığın geleceğini biçimlendirecekler ve hatta biçimlendiriyorlar. Tablet bilgisayarların, akıllı telefonların, facebook'un twitter'ın dünyasındaki reklamcılık artık kendisini bu yeni mecralara göre yeniden biçimlendirmek durumunda. Bu ortamını yaratılmasında özellikle dijital medya konusunda danışmanlık yapmakta olan firmaların büyük katkısı var. Özellikle genç hedef kitlelere yönelik markaların dijital medya üzerinden gerçekleşen pazarlama iletişimi faaliyetlerine yönelmeleri de oldukça anlamlı. Artık gençler zamanlarının büyük kısmını sanal ortamda geçiriyorlar ve reklamcılar da elbette ki buna kayıtsız kalmıyorlar. Son dönemin bu bağlamda en parlak kampanyası da sanırım Doritos Akademi. Benzer kampanyalarla önümüzdeki dönemde çok sık karşılaşacağımız düşüncesindeyim. 5- Reklamcılığa yeni başlayacaklara neler önerirsiniz? Biz okulumuzda reklamcılık alanında kariyer yapmaya çalışan genç arkadaşlarımıza her zaman reklamcılığın sadece yaratıcılıkla ilgili bir alan olmadığını hatırlatıyoruz. Çünkü reklamcı olmaya heves eden öğrencilerimizin aklına gelen ilk soru “Acaba ben yeterince yaratıcı mıyım?” sorusu oluyor. Reklamcılık sadece yaratıcılık demek değil. Kaldı ki yaratıcılık da öğrenilebilir bir şey. Reklamcı olmak isteyen gençler için anahtar üç kelime benim için merak, heves ve azim. Etrafını gözlemlemek, içinde yaşadığı ülkeden ve dünyadan haberdar olmak, okumak, dinlemek, izlemek, yazmak, deneyimlemek. Orhan Pamuk kendisini nasıl “döve döve” yazar yaptıysa bunu gerçekten isteyen gençler de kendilerini “döve döve” reklamcı yapabilirler bence.

Arşiv

Etiketler